DEVA Partili Esen'den Mecliste sert tepki: “Bu yasa, kamu zarar–özel kâr ittifakıdır”

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen yasa teklifinin 3. maddesi üzerine yaptığı konuşmada, doğa hakları, kamu denetimi ve hukuk devleti ilkeleri açısından ağır eleştirilerde bulundu. Esen, “Bu kürsüye yalnızca bir milletvekili olarak değil, zeytinci bir ailenin torunu olarak çıkıyorum” diyerek başladığı konuşmasında, yasayla birlikte zeytinliklerin, meraların, ormanların ve kültürel alanların maden sahalarına çevrilmesinin önünü açacak düzenlemelere karşı çıktı. Konuşmasında yasanın getirdiği tehditleri sıralayan Esen, “MAPEG’e kendi adına ruhsatlandırma ve arama yetkisi tanınıyor. Ne demek bu? Devlet eliyle doğa talanı demek! Hem çevre hem kültür varlıkları göz göre göre şirketlerin çıkarına feda ediliyor” dedi. “Halk yok, yargı yok, meslek odası yok... Ne güzel!” Söz konusu madde ile yatırımcı şirketlere ‘otomatik izin’ sisteminin getirildiğini belirten Esen, dört ay içinde yanıt verilmeyen başvuruların “izin verilmiş sayılması” kuralını hukuk devleti açısından skandal olarak nitelendirdi. “Bu kanun, yargı denetimini işlevsiz hale getiriyor. Yeni kurul yapısıyla yürütmeye süper yetkiler veriliyor ama kararlar denetlenemiyor. Yargı yok. Meslek odası yok. Halk yok. Ne güzel!” sözleriyle düzenlemeye sert tepki gösterdi. “Bu bir kamu zarar–özel kâr ittifakıdır” Esen konuşmasında, kamu kaynaklarının şirketler lehine kullanılmasına da dikkat çekerek “Bu sistemin adı kamu-özel iş birliği değil, kamu zarar–özel kâr ittifakıdır. Zarar kamunun, kazanç bir avuç şirketin” dedi. DEVA Partili vekil, ÇED süreci tamamlanmadan teşvik ve onay verilmesinin çevresel felaketleri beraberinde getireceğini vurguladı. “Toprağı talan ettirmeyeceğiz!” “Zeytin ağacını korumak, ekmeği, suyu, insan onurunu korumaktır” diyen Esen, doğanın, halkın ve hukukun yanında duracaklarını belirtti. “Biz DEVA Partisi olarak bu düzenlemenin karşısındayız. Bu madde geri çekilmeli ve hukuk devleti, çevre hakkı ve halkın iradesi temelinde yeniden düzenlenmelidir. Aksi Türkiye kaybeder” diyerek sözlerini tamamladı.