BAŞARISIZLIKTAN BAŞARI YAKALAMAK
Kültür
04.10.2025 - 17:29, Güncelleme:
04.10.2025 - 17:29
BAŞARISIZLIKTAN BAŞARI YAKALAMAK
Yağışsız ve bahar gibi geçen bir kış, yazın yaşanacakların haberini verir gibiydi. Alabildiğine kurak geçen yaz aylarında da ülkenin dört bir yanında su sıkıntısı çekilmesiydi bunun sonucu.
Köylerde bile yurttaşlar su diye haykırdılar yaz boyunca.
Yoğun nüfusa sahip kentlerde de aynı sıkıntı yaşandı.
Su sıkıntısının yaşandığı illerden birisi de ilimizdi.
Yurttaşların, siyasilerin ve gazetecilerin ana konularından birisi oldu su sıkıntısı.
Hem Safranbolu’da hem de Karabük’te bıktıracak şekilde su kesintileri yapıldı.
Ancak, tepkiler sadece Safranbolu’ya yönelik ortaya konuldu.
Siyasiler, böyle bir konuyu malzeme yapma çabasına girerlerken gazeteciler de haber verme görevlerini yerine getirmeye çalıştılar. Özellikle sosyal medyada gazetecilik yaptıklarını söyleyenler, eleştirilerin sınırını aştılar. Deneyimli gazeteciler ise zaman zaman nesnellikten uzaklaşarak eleştiri oklarını Safranbolu’ya çevirdiler. Neredeyse, tek sorun Safranbolu’daki su sıkıntısı imiş gibi varsa yoksa bu güzel ilçemizi öne çıkardılar. Elbette, bu yapılırken de başarılı belediye başkanı Elif Köse, başköşeye oturtuldu.
Belediye Başkanı Elif Köse’nin ve Safranbolu Belediyesinin eleştirilerin odağı yapılmasının ardında yatanları, görebilen, düşünebilen insanlar hemencecik anladılar. Amaç, süper işler yapan bu kurumu siyaseten yıpratmak ve buradan muhalefete alan açmaktı.
Oysa objektif bir tavır gösterilebilse, iki adım ötedeki iktidar belediyesinin de aynı durumda olduğu açıkça anlaşılırdı. Güzide basınımız ve Karabük’teki muhalefet nedense, bunları dile getirmede görevini yapmadı. Varsa da yoksa da Safranbolu Belediyesi ele alındı.
Son seçimlerde yerel yönetimlerde oyları silip süpüren ve iktidar yolunu açan CHP’nin başarılı birçok belediyesine, haksız, hukuksuz bir şekilde çökmeye kalkan baskıcı iktidar partisinin bir planı da bu şekilde Safranbolu üzerinde uygulanmaya çalışıldı.
Su üzerinden siyaset yapılarak, halk gözünde itibarsızlaştırılmaya çalışılan Safranbolu Belediyesi böylece başarısız kılınmak istendi.
Oysa gerçek böyle miydi?
İlimizde tek sosyal belediyecilik örneği vererek harikalar yaratan bir belediye halkın gözünden düşürülebilir miydi? Ne yapsalar olmuyordu. Hafif yollu aksamalar olsa bile, belediye süper işlere imza atıyordu. Bunu engellemek gerekirdi.
Bunun içinde dış ve iç işbirlikçilerin olması gerekirdi.
Dıştakiler, “mevcut belediyenin başarısızlığından başarı yakalamak “ gibi bilinen taktiği uyguluyordu.
Safranbolu Belediyesi başarısız olacak, bundan da iki kez seçimleri yitiren iktidar partisi kazançlı çıkacaktı. Ancak, ne yapılsa olmuyordu.
Bu arada, parti içi muhalefet de boş durmuyordu.
Belediyenin başarılı çalışmalarını sahiplenip bayrağın daha yükseğe çıkarılmasına katkı vermeleri gerekenler, dedikodularla engelleme yoluna gittiler.
Hiç kimse kusursuz değildir. Ancak, çıkara ilişkin bir tavırla dedikodu muhalefeti yapmak, etik bir davranıştan uzaktır.
Küçük yerlerde belediye başkanlığı zor bir iştir. Hiçbir umudun olmadığı bir dönemde, ipi göğüsleyerek 30 yıl sonra kazanmanın hakkı verileceğine, hemen seçimin ardından eleştirileri başlamak siyaset olamaz.
Seçimin hemen sonrasında küçük yerlerde belediye başkanı seçilenler, bunaltılırlar. Herkes bir öneri getirir, akıl verenlerin sayısı da çoktur. Ardından istekler gelir. Kendilerini bulunmaz Hint Kumaşı gibi görenler, yönetmeye kalkarlar. Sanılır ki, belediye başkanı her şeyi yapabilecek güç ve etkiye sahiptir. Bunlar olmayınca da küskünlük yaratılır ve bunun suçu de belediye başkanına atılır.
Kendi partisinin belediye başkanına beş yıl boyunca olmadık eleştirileri ve suçlamaları getirenler, yeni bir seçimde destek vermedikleri gibi, kaybedilmesi için el altından çaba gösterirler.
Bu kişiler, seçimlerin yitirileceğine öylesine inanırlar ki, ellerini ovuşturarak bir köşede beklerler. Ancak, sonuçlar umdukları gibi olmaz, seçimler tüm partilerin üst üstte konmuş oylarından fazla bir destekle yine kazanılır, en yakın rakibe fark atılır.
Safranbolu’da son yapılan tüm seçimlerde CHP birinci partidir. Belediye Başkanlığı ikinci kez kazanılmış, belediye meclisinde üstünlük sağlanmış ve il genel meclisinde ilk kez birinci olunmuştur.
"Türkiye’de başarı cezasız kalmaz "denilir. Şimdi dıştakiler ve içtekilerin bazıları, bunu yaşama geçirme çabasındadırlar. Ne yaparlarsa yapsınlar nafile bir çaba olarak kalacaktır bu girişimler.
Aynen Türkiye’de olduğu gibi Safranbolu’da da CHP birinciliğini sürdürecek, iktidara yürüyecektir.
Parti içinden bu yürüyüşe engel olmak isteyenler de mahcupluğun azabıyla yaşayacaklardır
Yağışsız ve bahar gibi geçen bir kış, yazın yaşanacakların haberini verir gibiydi. Alabildiğine kurak geçen yaz aylarında da ülkenin dört bir yanında su sıkıntısı çekilmesiydi bunun sonucu.
Köylerde bile yurttaşlar su diye haykırdılar yaz boyunca.
Yoğun nüfusa sahip kentlerde de aynı sıkıntı yaşandı.
Su sıkıntısının yaşandığı illerden birisi de ilimizdi.
Yurttaşların, siyasilerin ve gazetecilerin ana konularından birisi oldu su sıkıntısı.
Hem Safranbolu’da hem de Karabük’te bıktıracak şekilde su kesintileri yapıldı.
Ancak, tepkiler sadece Safranbolu’ya yönelik ortaya konuldu.
Siyasiler, böyle bir konuyu malzeme yapma çabasına girerlerken gazeteciler de haber verme görevlerini yerine getirmeye çalıştılar. Özellikle sosyal medyada gazetecilik yaptıklarını söyleyenler, eleştirilerin sınırını aştılar. Deneyimli gazeteciler ise zaman zaman nesnellikten uzaklaşarak eleştiri oklarını Safranbolu’ya çevirdiler. Neredeyse, tek sorun Safranbolu’daki su sıkıntısı imiş gibi varsa yoksa bu güzel ilçemizi öne çıkardılar. Elbette, bu yapılırken de başarılı belediye başkanı Elif Köse, başköşeye oturtuldu.
Belediye Başkanı Elif Köse’nin ve Safranbolu Belediyesinin eleştirilerin odağı yapılmasının ardında yatanları, görebilen, düşünebilen insanlar hemencecik anladılar. Amaç, süper işler yapan bu kurumu siyaseten yıpratmak ve buradan muhalefete alan açmaktı.
Oysa objektif bir tavır gösterilebilse, iki adım ötedeki iktidar belediyesinin de aynı durumda olduğu açıkça anlaşılırdı. Güzide basınımız ve Karabük’teki muhalefet nedense, bunları dile getirmede görevini yapmadı. Varsa da yoksa da Safranbolu Belediyesi ele alındı.
Son seçimlerde yerel yönetimlerde oyları silip süpüren ve iktidar yolunu açan CHP’nin başarılı birçok belediyesine, haksız, hukuksuz bir şekilde çökmeye kalkan baskıcı iktidar partisinin bir planı da bu şekilde Safranbolu üzerinde uygulanmaya çalışıldı.
Su üzerinden siyaset yapılarak, halk gözünde itibarsızlaştırılmaya çalışılan Safranbolu Belediyesi böylece başarısız kılınmak istendi.
Oysa gerçek böyle miydi?
İlimizde tek sosyal belediyecilik örneği vererek harikalar yaratan bir belediye halkın gözünden düşürülebilir miydi? Ne yapsalar olmuyordu. Hafif yollu aksamalar olsa bile, belediye süper işlere imza atıyordu. Bunu engellemek gerekirdi.
Bunun içinde dış ve iç işbirlikçilerin olması gerekirdi.
Dıştakiler, “mevcut belediyenin başarısızlığından başarı yakalamak “ gibi bilinen taktiği uyguluyordu.
Safranbolu Belediyesi başarısız olacak, bundan da iki kez seçimleri yitiren iktidar partisi kazançlı çıkacaktı. Ancak, ne yapılsa olmuyordu.
Bu arada, parti içi muhalefet de boş durmuyordu.
Belediyenin başarılı çalışmalarını sahiplenip bayrağın daha yükseğe çıkarılmasına katkı vermeleri gerekenler, dedikodularla engelleme yoluna gittiler.
Hiç kimse kusursuz değildir. Ancak, çıkara ilişkin bir tavırla dedikodu muhalefeti yapmak, etik bir davranıştan uzaktır.
Küçük yerlerde belediye başkanlığı zor bir iştir. Hiçbir umudun olmadığı bir dönemde, ipi göğüsleyerek 30 yıl sonra kazanmanın hakkı verileceğine, hemen seçimin ardından eleştirileri başlamak siyaset olamaz.
Seçimin hemen sonrasında küçük yerlerde belediye başkanı seçilenler, bunaltılırlar. Herkes bir öneri getirir, akıl verenlerin sayısı da çoktur. Ardından istekler gelir. Kendilerini bulunmaz Hint Kumaşı gibi görenler, yönetmeye kalkarlar. Sanılır ki, belediye başkanı her şeyi yapabilecek güç ve etkiye sahiptir. Bunlar olmayınca da küskünlük yaratılır ve bunun suçu de belediye başkanına atılır.
Kendi partisinin belediye başkanına beş yıl boyunca olmadık eleştirileri ve suçlamaları getirenler, yeni bir seçimde destek vermedikleri gibi, kaybedilmesi için el altından çaba gösterirler.
Bu kişiler, seçimlerin yitirileceğine öylesine inanırlar ki, ellerini ovuşturarak bir köşede beklerler. Ancak, sonuçlar umdukları gibi olmaz, seçimler tüm partilerin üst üstte konmuş oylarından fazla bir destekle yine kazanılır, en yakın rakibe fark atılır.
Safranbolu’da son yapılan tüm seçimlerde CHP birinci partidir. Belediye Başkanlığı ikinci kez kazanılmış, belediye meclisinde üstünlük sağlanmış ve il genel meclisinde ilk kez birinci olunmuştur.
"Türkiye’de başarı cezasız kalmaz "denilir. Şimdi dıştakiler ve içtekilerin bazıları, bunu yaşama geçirme çabasındadırlar. Ne yaparlarsa yapsınlar nafile bir çaba olarak kalacaktır bu girişimler.
Aynen Türkiye’de olduğu gibi Safranbolu’da da CHP birinciliğini sürdürecek, iktidara yürüyecektir.
Parti içinden bu yürüyüşe engel olmak isteyenler de mahcupluğun azabıyla yaşayacaklardır
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.