Rızvanoğlu: “Bilirkişi ve keşif ücretleri Hazine’den karşılanmalı, adil yargılamanın önü açılmalı”
Rızvanoğlu: “Bilirkişi ve keşif ücretleri Hazine’den karşılanmalı, adil yargılamanın önü açılmalı”
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, çevre davalarında vatandaşların ve sivil toplum örgütlerinin karşılaştığı ekonomik engellerin ortadan kaldırılması amacıyla Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngören bir kanun teklifi sundu. Rızvanoğlu’nun teklifine göre, çevrenin, doğal yaşamın veya kültürel varlıkların korunması amacıyla kamu yararına açılan davalarda keşif ve bilirkişi ücretleri Hazine tarafından karşılanacak.
“Çevreyi korumanın bedeli halka yüklenemez”
Teklifin gerekçesinde, son dönemde çevre davalarında keşif ve bilirkişi giderlerinin olağanüstü düzeylere ulaştığına dikkat çekildi. Rızvanoğlu, “Son dönemde çevre davalarında, özellikle çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) raporlarının iptali, orman sınırlarının değiştirilmesi, doğal sit ve tarım alanlarının korunması, kıyı alanlarında yapılaşmaya karşı açılan davalarda, keşif ve bilirkişi giderlerinin olağanüstü düzeylere ulaştığı görülmektedir. Mahkemelerce re’sen ya da taraf talebiyle verilen keşif kararları sonrasında görevlendirilen bilirkişi heyetleri için talep edilen ücretler, kamu yararını gözeterek dava açan vatandaşlar, sivil toplum örgütleri ve çevre platformları açısından ciddi bir ekonomik yük oluşturmaktadır. Bu durum, hak arama özgürlüğünü fiilen kısıtlamakta ve çevre mücadelesini yıldırıcı bir mali külfet haline getirmektedir.” dedi.
“İzmir Bayraklı Örneği: 10 Gün İçinde 180 Bin Lira”
Rızvanoğlu, çevre mücadelesinin “zenginlerin erişebileceği lüks bir hak” haline getirildiğini belirterek şunları söyledi:
“Son dönemde örneklerini sıklıkla gördüğümüz bu uygulamalarda, davacılardan 100.000 TL ila 200.000 TL arasında değişen keşif ve bilirkişi ücretleri talep edilmekte; bu ücretlerin kısa süre içerisinde ödenmemesi halinde dosyalar keşif yapılmaksızın karara bağlanmaktadır. Örneğin, İzmir Bayraklı’da 2024 yılı Ağustos ayında meydana gelen ve 90 hektarlık bir orman alanının da zarar gördüğü yangının ardından orman sınırları dışına çıkarılan 375 hektarlık alanla ilgili açılan iptal davasında, Danıştay 8. Dairesi tarafından 180.000 TL keşif ücreti talep edilmiş, bu meblağın 10 gün içinde ödenmemesi halinde dosyanın keşifsiz sonuçlandırılacağı belirtilmiştir.”
“Keşif ve bilirkişi ücretleri erişilemez düzeylere ulaştı”
Rızvanoğlu Anayasa maddelerini hatırlatarak “Çevre davaları, yalnızca bireysel hakları değil, toplumsal ve nesiller arası kamu yararını da ilgilendiren davalardır. Anayasa’nın 56. maddesi çevrenin korunmasını hem devlete hem de vatandaşlara bir ödev olarak yüklemiş, 36. maddesi ise herkesin mahkemeye başvurma ve adil yargılanma hakkını güvence altına almıştır. Ancak keşif ve bilirkişi ücretlerinin erişilemez düzeylere çekilmesi, bu anayasal hakların fiilen kullanılmasını engellemekte; özellikle ekonomik gücü sınırlı olan bireyler açısından yargı yollarının kapanmasına neden olmaktadır.” dedi.
“Mahkemeye erişim hakkı yalnızca biçimsel değil, maddi anlamda da erişilebilir olmalı”
Teknik ve bilimsel raporların çevre davalarında belirleyici rol oynadığını vurgulayan teklif gerekçesinde, bilirkişi incelemesinin yapılamaması halinde yargılamanın anlamını yitirdiği ifade edildi. Rızvanoğlu “Çevreye ilişkin uyuşmazlıklar çoğu zaman teknik ve bilimsel inceleme gerektirdiğinden, bilirkişi raporları yargılamanın esasını oluşturmakta, maddi gerçeğe ulaşmanın temel aracı haline gelmektedir. Bu nedenle, keşif ve bilirkişi incelemesinden feragat edilmesi ya da bunun ekonomik nedenlerle yapılamaması, hem çevre hakkının korunmasını zedelemekte hem de re’sen araştırma ilkesiyle çelişmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin yerleşik içtihatlarında da açıkça ifade edildiği üzere, mahkemeye erişim hakkı yalnızca biçimsel değil, maddi anlamda da erişilebilir olmalıdır.” ifadesini kullandı.
“ Çevre hukukunun işlevselliği teminat altına alınmalı”
Rızvanoğlu kanun teklifinin gerekçesini şu sözlerle sonlandırdı: “Bu çerçevede, kamu yararı güdüsüyle açılan çevre davalarında keşif ve bilirkişi ücretlerinin tamamının veya bir kısmının kamu bütçesinden, yani Hazine tarafından karşılanması yönünde bir düzenleme yapılması zorunlu hale gelmiştir. Bu düzenleme ile, çevreyi korumak amacıyla Anayasa’dan kaynaklı görevini yerine getirmek isteyen vatandaşların ve sivil toplum örgütlerinin önündeki mali engellerin kaldırılması, adil yargılanma ilkesinin güçlendirilmesi ve çevre hukukunun işlevselliğinin teminat altına alınması hedeflenmektedir.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.