KİMİNE GÖRE BAYRAMDI KİMİNE GÖRE YAŞAM MÜCADELESİ
KİMİNE GÖRE BAYRAMDI KİMİNE GÖRE YAŞAM MÜCADELESİ
Zulme sessiz kalan dilsiz bir ümmetin hangi günü bayram olabilirdi?
Takvimler yine bayramı gösterdi.
Sokaklarda çocuk kahkahaları, sofralarda tatlılar, evlerde telaş vardı… Mübarek bir gündü. Paylaşmanın, affetmenin, kucaklaşmanın vaktiydi.
Ama içimde bu bayramda ayrı bir huzursuzluk vardı.
Hani o eski bayramlar deriz ya; belki mesele eski ya da yeni olmak değil, vicdanla zamansız olanı unutmamaktı.
Bir soru dolaşıyordu zihnimde:
Bayram kime göre bayramdı?
-
Gazze’de çocuklar yeni elbise yerine enkaz altından çıkarılan kardeşlerine sarılıyor.
-
Doğu Türkistan’da Kur’an okuduğu için zindana atılan gençlerin adı bile yasak.
-
Arakan’da Müslüman olmak hâlâ ölüm sebebi.
-
Avrupa’nın göbeğinde başörtüsü hâlâ diplomatik bir tartışma konusu.
Evet, biz bayramlık telaşındaydık.
Onlarsa hayatta kalma çabasında.
Ve biz, ümmetin geri kalanıyız. Sessiz, telaşlı ve çoğu zaman unutkan...
-
Kardeşlik Unutulunca Bayram Eksilir
Kur’an’da şöyle buyurulur:
“Müminler ancak kardeştir.” (Hucurat, 10)
Kardeşlik sadece doğduğun toprakla değil, dertleştiğin yürekle olur.
Kardeşlik aynı sofra değil, aynı secdeye niyet etmektir.
Kardeşlik, biri açken tok yatamamaktır.
Bugün bu kardeşliği kaybettik.
Filistinli annenin “Bayram gelsin istemiyorum” dediği bir dünyada,
biz nasıl iç huzuruyla “Bayramınız mübarek olsun” diyebiliriz?
-
Söz Yetmez, Dua Suskunluğu Kaldırmaz
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Sizden kim bir kötülük görürse onu eliyle düzeltsin. Gücü yetmezse diliyle, o da olmazsa kalbiyle buğzetsin. Bu imanın en zayıf derecesidir.” (Müslim)
Bugün elimiz bağlı, dilimiz susturulmuş, kalbimiz ise alışmış…
Hâlbuki bayram, sadece yeni elbiseler değil, yeniden diriliştir.
Bir dirilişse eğer, neden hâlâ bu kadar sessiziz?
-
Gerçek Bayram Ne Zaman?
Bayram, sadece sofralarda kutlandığında eksik kalır.
Gerçek bayram;
Kudüs’te çocukların korkmadan dışarı çıkabildiği,
Doğu Türkistan’da ezanların yasaksız okunduğu,
Arakan’da Müslümanlığın suç değil şeref olduğu,
Bir annenin “Oğlum yaşasın yeter” demek zorunda kalmadığı zaman gelecektir.
O sabah geldiğinde, ümmet yeniden secdeye kapanacaktır.
İşte o zaman “Allahu Ekber” içimizi daha da anlamlı titretecektir.
-
İşte o zaman gerçek bayram olacak!
Artık sadece dua yetmiyor.
Tweet atmak, etiket açmak, yüreği dağlayan birkaç fotoğraf paylaşmak... Bunlar acıyı duyuruyor ama dindirmiyor.
İyilik de adalet de sadece temenniyle değil, kararlılıkla yaşatılır.
Ve şimdi asıl meseleye gelelim.
-
Suskun Müslüman Ülkeler, Sessiz İhanetler
Bugün Gazze bombalanırken Suudi Arabistan başta olmak üzere birçok Müslüman ülke, emperyalist güçlerin sofrasına oturmuş, kardeşlerinin kanı üzerinden ticaret yapıyor.
İslam toprağı hâlâ yanarken, onlar zenginlik ve gösteriş yarışında…
Saraylar büyürken, mazlumun mezarı bile küçülüyor.
Bu nasıl ümmettir?
Bu nasıl İslam kardeşliğidir?
Allah Kur’an’da açıkça uyarıyor:
“Zalimlere meyletmeyin; yoksa size de ateş dokunur.” (Hûd Suresi, 113)
Zulme susmakla, zulmetmek arasındaki mesafe bir ayet kadar kısadır.
-
Türkiye Ne Yapmalı?
Evet, bu coğrafya ağır sorumluluk taşıyor.
Bu milletin genlerinde hakkın yanında saf tutmak vardır.
Ama artık sadece kınamak, sadece çağrıda bulunmak yetmiyor.
Dost görünen zalime karşı gerekirse diplomatik değil, tokat gibi net bir duruş sergilemek gerekiyor.
Zira tarih, mazlumu korumayanı değil; zalime haddini bildireni yazar.
Bayramlar, içe kapanma değil; ümmet adına kararlı bir iradenin yükseldiği günler olmalı.
-
Özetle
Bu bayram da eksikti.
Çünkü bir çocuk hâlâ açtı, bir anne hâlâ yaslıydı, durum böyle olduğunda da;bayram tam değildi!
Olamazdı da!
Bayramı sadece kendi neşemizde kutlarsak,başkasının acısını kutsal günün dışına iteriz.
Unutma:
“Şüphesiz Allah adaleti, iyiliği ve akrabaya yardım etmeyi emreder.” (Nahl Suresi, 90)
Ve biz, bu emri hayatımıza geçirmedikçe;
bayram takvimde kalır, vicdanda değil…
https://strasam.org/yazar/arastirmaci-yazar-oktay-iyisarac
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.