Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

“Kırıldım, O Yüzden Koptum” — Bağ Kuran Toplumda Bağ Koparmak

Yaşam 10.06.2025 - 10:04, Güncelleme: 10.06.2025 - 10:04
 

“Kırıldım, O Yüzden Koptum” — Bağ Kuran Toplumda Bağ Koparmak

Her şey bir cümleyle başlar: “Ama o senin annen.” Ya da: “Çocukluk arkadaşını böyle silemezsin.” Belki de: “O kadar emek verdin, devam et.” Ve işte tam da burada, insan kendi hikâyesinden düşmeye başlar. Ben bu yazıyı senin için yazıyorum. Çünkü toksik bir ilişkiyle bağ koparmak, yalnızca bir kişiyi hayatından çıkarmak değil. Aynı zamanda seni durduran tüm cümlelerle, sana yapıştırılan etiketlerle ve susman için eğitildiğin her toplumsal sessizlikle de vedalaşmak demek. Bu bir savaş değil — ama bir direniş. Sessiz, derin, görünmeyen bir iç göç. Toplum, ilişkiyi kutsal ilan eder. Aile bağları, dostluklar, evlilikler… Adeta bir kutsal ittifak gibidir. Ne kadar kırarsan kırıl, sürdürmen beklenir. “Katlanmak erdemdir,” denir. “Dayanmak güçlü olmaktır.” Oysa katlanmak bazen kendine ihanet etmektir. Dayanmak, tükenmenin kibar adıdır. Toksik birey yalnızca bağıran, hakaret eden biri değildir. Bazen çok nazik, çok sessiz ve çok sistematik bir şekilde seni senden alır. Her söylediğini sorgulatır. Küçük görür. Rekabet eder. Üstünlük kurar. Ve sonra, bir gün bir bakarsın, aynada gördüğün kişi, artık sen değilsindir. Kopmak kolay değildir. Çünkü sadece bir insandan değil, onay ihtiyacından, geçmişten, alışkanlıktan, korkulardan da koparsın. Ama şunu unutma: Kopmak, ihanet değildir. Bazen sadakatin en hakikisi, kendine duyduğun sadakattir. Sosyolog-Aile Danışmanı Elif ÖZCÖMERT

Her şey bir cümleyle başlar: “Ama o senin annen.”

Ya da: “Çocukluk arkadaşını böyle silemezsin.”
Belki de: “O kadar emek verdin, devam et.”
Ve işte tam da burada, insan kendi hikâyesinden düşmeye başlar.

Ben bu yazıyı senin için yazıyorum. Çünkü toksik bir ilişkiyle bağ koparmak, yalnızca bir kişiyi hayatından çıkarmak değil. Aynı zamanda seni durduran tüm cümlelerle, sana yapıştırılan etiketlerle ve susman için eğitildiğin her toplumsal sessizlikle de vedalaşmak demek. Bu bir savaş değil — ama bir direniş. Sessiz, derin, görünmeyen bir iç göç.

Toplum, ilişkiyi kutsal ilan eder. Aile bağları, dostluklar, evlilikler… Adeta bir kutsal ittifak gibidir. Ne kadar kırarsan kırıl, sürdürmen beklenir. “Katlanmak erdemdir,” denir. “Dayanmak güçlü olmaktır.” Oysa katlanmak bazen kendine ihanet etmektir. Dayanmak, tükenmenin kibar adıdır.

Toksik birey yalnızca bağıran, hakaret eden biri değildir. Bazen çok nazik, çok sessiz ve çok sistematik bir şekilde seni senden alır. Her söylediğini sorgulatır. Küçük görür. Rekabet eder. Üstünlük kurar. Ve sonra, bir gün bir bakarsın, aynada gördüğün kişi, artık sen değilsindir.

Kopmak kolay değildir. Çünkü sadece bir insandan değil, onay ihtiyacından, geçmişten, alışkanlıktan, korkulardan da koparsın. Ama şunu unutma: Kopmak, ihanet değildir. Bazen sadakatin en hakikisi, kendine duyduğun sadakattir.

Sosyolog-Aile Danışmanı

Elif ÖZCÖMERT

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve webtvhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.