GEM'İ AZIYA ALMIŞ AT GİBİLER

Demokrasinin tüm nimetlerinden yararlanarak en tepe noktalara kadar geldiler. Bu ülkenin savaş meydanlarından gelmiş kurtarıcılarına, kurucularına "iki ayyaş" diyerek hakaret ettiler.  Demokrasiyi bir tramvaya benzettiler. "Bizim için demokrasi amaç değil, araçtır, menzile ulaştığımızda ineriz" dediler.   Dönek solcuların ve liberallerin sayesinde iktidara geldiler. Gücü ele alınca onlara bir tekme attılar. Gülen Cemaatinin kadrolarından yararlanarak, mevzi elde ettiler. Sonra onlara da bir çelme taktılar.   Yurtsever askerlere kumpaslar kurdular. Yargıyı tam anlamıyla ele geçirdiler. Hukukun üstünlüğünü yerle bir ettiler.  Hak, hukuk, adalet kavramlarının canına okudular. Amaçlarına ulaşmışlardı, gerçekten de demokrasinin  kökünü kuruttular.   Hile ile seçim kazanmaya alışmışlardı. Son seçimlerde boylarının ölçüsünü alınca, tahammül edemediler. Millet iradesine inanmadıkları için oyun karmaya başladılar. Seçimle gelenin seçimle gideceği ilkesini içselleştiremediler. Son zamanlarda ise tam anlamıyla pervasızlaştılar.   Milletin ak oylarıyla seçilerek işbaşına gelmiş olanları sudan bahanelerle, uyduruk soruşturmalarla görevden uzaklaştırıyorlar, gözaltına alıyorlar. Yargısız infaz yöntemiyle, delilsiz, kanıtsız bir şekilde içeride tutuyorlar. Gizli tanık denilen iftiracıları yalan yanlış konuşturarak, suç isnat etmeye çalışıyorlar. 2019 ve 2024 öncesinde kendilerinde olan belediyeleri es geçerek yeni seçilmişleri çete ilan ediyorlar. Başta İstanbul olmak üzere CHP'li belediyeleri çalıştırmamak için uydurdukça uyduruyorlar, yalanlarını dolanlarını    Ankara'da, İstanbul'da, Gaziantep'te, Şanlıurfa'da, Bursa'da, Kocaeli'nde 25 yıllık yerel yönetim dönemlerini es geçiyorlar. Ankara'yı parsel parsel satan Melih Gökçek'i görmüyorlar.  Buralarda, arşa uzanmış yolsuzlukları, hırsızlıkları bir tarafa itip 2024 seçimlerinde işbaşına gelmişleri yargılamaya kalkıyorlar.  Amaçlarına ulaştıklarını sanarak, tramvaydan inmeye kalkıyorlar.   Devleti partileştirmiş, partiyi devletleştirmiş duygusuyla, vurdukça vuruyorlar, kırdıkça kırıyorlar. Hiçe saydıkları Anayasa'yı değiştirmeye kalkıyorlar. Cumhuriyet'e düşmanlıklarını artık bariz bir şekilde ortaya koyuyorlar.   Gücümüzün doruğundayız duygusuyla avunuyorlar. Tek Adam Rejiminin sonsuza değin süreceği düşüncesini kitlelere inandırmaya çalışıyorlar. Sanki Gem'i açıya almış bir at gibiler.   Gem'i azıya alan atların sonlarının ne olduğundan bile bi haberler.   Gemi azıya alan at gibi, azgınlaşıyorlar, söz dinlemez hale geliyorlar. Gem'i azıya almış at gibi sürekli  kontrolsüz bir şekilde koşuyorlar. Artık, isteseler de duramazlar.   Çünkü, Gem'i azıya almış atın son durağı uçurumdur.   Uçuruma düşenin ise, kurtulduğu görülmemiştir.