Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

DÜNYANIN ŞIMARIK VE ARSIZ ÇOCUĞU İSRAİL

Gündem 18.06.2025 - 08:00, Güncelleme: 18.06.2025 - 09:49
 

DÜNYANIN ŞIMARIK VE ARSIZ ÇOCUĞU İSRAİL

Dünyanın kadim devletlerinden birisi olan İran'a, emperyalistlerin maşası İsrail tarafından durup dururken bir saldırı yapıldı. Kalleşçe yapılan bu saldırıya İran hazırlıksız yakalandı ve önemli ölçüde tahribat yaşadı. Şimdi; birileri İran'ın uykuda iken uğradığı bu saldırı ile dalga geçmektedirler. Televizyonlarda, herkes savaş uzmanı olmuş olayı akıllarına estiği bir şekilde yorumlamaktadırlar.  "Küçücük, bir devlet İsrail 80 katı büyüklüğündeki İran'ı yerle bir etti" şeklinde küçümseyici tavırlar gırla gitmektedir. Öyle midir gerçekten? CHP'nin nitelikli milletvekillerinden Birgül Ayman Güler, planın 22 ülkenin sınırlarının değiştirilmesine yönelik olduğunu ve bunun BOP Projesini oluşturduğunu yıllar önce söylediğinde, ülkemizi yönetenler kulaklarını tıkamışlardı. Zaman içerisinde, bu plan tıkır tıkır işletilmiş ve Ortadoğu'daki birçok ülkenin sınırları değiştirilmiş, ülkeler çok parçalı hale getirilmişti.  Irak ve Suriye olaylarında biz de ne yazık ki, bu planların bir parçası olmuştuk. Ne deniyordu, Suriye parçalanacak, sıra İran'a gelecek. Davulla çalınır gibi ilan ediliyordu, bu amaç. Elbette,  nihai amaç da Türkiye idi. Bunu falcılar söylemiyordu. Şimdi İran'a bulaştılar. Eğer halledebilirlerse, sıra bize gelecek. İran'daki baskıcı Molla Rejimi, bize de rejim ihraç etmeye çalışan, yobaz ve gerici bir yönetimdir. Şimdi, bu rejimin değişmesi amaçlanmaktadır. Bu rejimin değişikliği emperyalistlerin iki dudağı arasında değil, İran Halkının elinde olmalıdır. Bu rejimi ve baskıcı yönetimini desteklemek aklımızın ucundan geçmez. Bizim için önemli olan halktır. İran Halkı da Türkiye'ye dosttur. Baskıcı yönetimler bile bunu yıllarca bozamamışlardır. Aynı durum İsrail Halkı için de geçerlidir. İsrail Halkının da bize düşmanlığı yoktur. Mesele; baskıcı ve faşist yönetimlerin varlığında kendini göstermektedir. Halkların kardeşliğini, bu kendini beğenmiş ve emperyalizmin piyona olan yöneticiler bozmaktadırlar. Sorun kifayetsiz muhterislerden kaynaklanmaktadır. Şimdi gelelim bam teline. 20 bin m2'lik bir alana ve 10 milyonluk nüfusa sahip, İsrail, koskoca İran'ı kendi gücüyle mi dövmektedir? İsrail, teknolojik anlamda gelişmiştir de kendi gücüyle mi kilometre uzaklıktaki İran'a bomba yağdırmaktadır? Elbette hayır. İsrail'in arkasında, günümüz dünyasının emperyalleri vardır.  Almanya, İngiltere,  Fransa, İtalya, Kanada ve en önemlisi de ABD, İsrail'i piyon olarak kullanmakta, böylesine haksız bir savaşta bir yandan yeni ürettikleri silahları denerlerken bir yandan da İran'ı bölme hesabını yapmaktadırlar. Çünkü, parçalanan ülkelerin yönetimi onlar için daha kolaydır. İsrail, daha önceden parçalanmış olan Irak, Suriye, Ürdün hava sahalarını kullanmakta ve psikolojik üstünlük elde etmektedir. Yine, ABD , İngiltere ve Fransa'nın üslerinin bulunduğu mıymıntı Arap ülkelerini İsrail'in her türlü gereksinimi için kullanır durumdadırlar. Bileşik Arap Emirlikleri, İran'a iki adım ötededir ve ikmaller bu ülke ile Katar'dan yapılmaktadır. Kısacası, savaş İsrail ile İran arasında değildir ve İsrail'in kullandığı alan İran'ınkine neredeyse eşit bir durumdadır. Gelelim, bu anlamsız savaşın başlatılma gerekçesine. Kendisinde de nükleer silah bulunan İsrail, " İran nükleer silah üretecekti". Bunu söylemek bir bacaksıza düşer mi? Arkasında, günümüzün yedi düveli bulunan şımarık ve arsız çocuk kendinde bu hakkı buluyor. Yıllardır, Gazze'de çoluk çocuk, bebek yaşlı demeden hunharca cana kıyan İsrail'in başındaki cani bunu diyebiliyor. Şimdi de açık açık ABD ve diğer ağabeylerinden yardım istiyor. Neden,  sert bir kayaya tosladığının farkına vardığı için. İran, kolay bir lokma değil. Hele hele kâğıttan kaplan hiç değil. Yöneticilerinin aymazlığı, istihbarat zaafı olmasına karşın, direnebilen bir özelliği var. Sadece İsrail'e karşı değil, birçok güce karşı savaşıyor. Biz, ne yapmalıyız? Elbette, emperyalizme karşı İran'ın yanında yer almalıyız. Neyin, nasıl yapılacağını yöneticilerimiz bilirler. Kürecik'i mi kapatırlar, İncirlik'i mi devre dışı bırakırlar, petrol hatlarını mı boşa çıkarırlar, onlar bilirler. Ama, yapmaları gereken en önemli işlerden birisi  Büyük Atatürk'ün dediği gibi, iç cepheyi tez elden güçlendirmelidirler. Onun için demokrasiyi daha işler hale getirmeliler, hak, hukuk, adalet kavramlarını anımsamalılar, yargıyı bağımsızlaştırmalılar ve muhalefete düşman hukukundan vazgeçmelidirler. İç cephe güçlendirilmezse, ülkenin zayıf düşeceğini bilmelidirler.
Dünyanın kadim devletlerinden birisi olan İran'a, emperyalistlerin maşası İsrail tarafından durup dururken bir saldırı yapıldı. Kalleşçe yapılan bu saldırıya İran hazırlıksız yakalandı ve önemli ölçüde tahribat yaşadı.
Şimdi; birileri İran'ın uykuda iken uğradığı bu saldırı ile dalga geçmektedirler. Televizyonlarda, herkes savaş uzmanı olmuş olayı akıllarına estiği bir şekilde yorumlamaktadırlar.  "Küçücük, bir devlet İsrail 80 katı büyüklüğündeki İran'ı yerle bir etti" şeklinde küçümseyici tavırlar gırla gitmektedir.
Öyle midir gerçekten?
CHP'nin nitelikli milletvekillerinden Birgül Ayman Güler, planın 22 ülkenin sınırlarının değiştirilmesine yönelik olduğunu ve bunun BOP Projesini oluşturduğunu yıllar önce söylediğinde, ülkemizi yönetenler kulaklarını tıkamışlardı.
Zaman içerisinde, bu plan tıkır tıkır işletilmiş ve Ortadoğu'daki birçok ülkenin sınırları değiştirilmiş, ülkeler çok parçalı hale getirilmişti.  Irak ve Suriye olaylarında biz de ne yazık ki, bu planların bir parçası olmuştuk.
Ne deniyordu, Suriye parçalanacak, sıra İran'a gelecek. Davulla çalınır gibi ilan ediliyordu, bu amaç.
Elbette,  nihai amaç da Türkiye idi.
Bunu falcılar söylemiyordu.
Şimdi İran'a bulaştılar. Eğer halledebilirlerse, sıra bize gelecek.
İran'daki baskıcı Molla Rejimi, bize de rejim ihraç etmeye çalışan, yobaz ve gerici bir yönetimdir. Şimdi, bu rejimin değişmesi amaçlanmaktadır.
Bu rejimin değişikliği emperyalistlerin iki dudağı arasında değil, İran Halkının elinde olmalıdır. Bu rejimi ve baskıcı yönetimini desteklemek aklımızın ucundan geçmez. Bizim için önemli olan halktır. İran Halkı da Türkiye'ye dosttur. Baskıcı yönetimler bile bunu yıllarca bozamamışlardır. Aynı durum İsrail Halkı için de geçerlidir. İsrail Halkının da bize düşmanlığı yoktur.
Mesele; baskıcı ve faşist yönetimlerin varlığında kendini göstermektedir. Halkların kardeşliğini, bu kendini beğenmiş ve emperyalizmin piyona olan yöneticiler bozmaktadırlar. Sorun kifayetsiz muhterislerden kaynaklanmaktadır.
Şimdi gelelim bam teline.
20 bin m2'lik bir alana ve 10 milyonluk nüfusa sahip, İsrail, koskoca İran'ı kendi gücüyle mi dövmektedir?
İsrail, teknolojik anlamda gelişmiştir de kendi gücüyle mi kilometre uzaklıktaki İran'a bomba yağdırmaktadır?
Elbette hayır.
İsrail'in arkasında, günümüz dünyasının emperyalleri vardır.
 Almanya, İngiltere,  Fransa, İtalya, Kanada ve en önemlisi de ABD, İsrail'i piyon olarak kullanmakta, böylesine haksız bir savaşta bir yandan yeni ürettikleri silahları denerlerken bir yandan da İran'ı bölme hesabını yapmaktadırlar. Çünkü, parçalanan ülkelerin yönetimi onlar için daha kolaydır.
İsrail, daha önceden parçalanmış olan Irak, Suriye, Ürdün hava sahalarını kullanmakta ve psikolojik üstünlük elde etmektedir. Yine, ABD , İngiltere ve Fransa'nın üslerinin bulunduğu mıymıntı Arap ülkelerini İsrail'in her türlü gereksinimi için kullanır durumdadırlar. Bileşik Arap Emirlikleri, İran'a iki adım ötededir ve ikmaller bu ülke ile Katar'dan yapılmaktadır. Kısacası, savaş İsrail ile İran arasında değildir ve İsrail'in kullandığı alan İran'ınkine neredeyse eşit bir durumdadır.
Gelelim, bu anlamsız savaşın başlatılma gerekçesine. Kendisinde de nükleer silah bulunan İsrail, " İran nükleer silah üretecekti". Bunu söylemek bir bacaksıza düşer mi? Arkasında, günümüzün yedi düveli bulunan şımarık ve arsız çocuk kendinde bu hakkı buluyor.
Yıllardır, Gazze'de çoluk çocuk, bebek yaşlı demeden hunharca cana kıyan İsrail'in başındaki cani bunu diyebiliyor.
Şimdi de açık açık ABD ve diğer ağabeylerinden yardım istiyor. Neden,  sert bir kayaya tosladığının farkına vardığı için.
İran, kolay bir lokma değil. Hele hele kâğıttan kaplan hiç değil. Yöneticilerinin aymazlığı, istihbarat zaafı olmasına karşın, direnebilen bir özelliği var. Sadece İsrail'e karşı değil, birçok güce karşı savaşıyor.
Biz, ne yapmalıyız?
Elbette, emperyalizme karşı İran'ın yanında yer almalıyız. Neyin, nasıl yapılacağını yöneticilerimiz bilirler. Kürecik'i mi kapatırlar, İncirlik'i mi devre dışı bırakırlar, petrol hatlarını mı boşa çıkarırlar, onlar bilirler. Ama, yapmaları gereken en önemli işlerden birisi  Büyük Atatürk'ün dediği gibi, iç cepheyi tez elden güçlendirmelidirler. Onun için demokrasiyi daha işler hale getirmeliler, hak, hukuk, adalet kavramlarını anımsamalılar, yargıyı bağımsızlaştırmalılar ve muhalefete düşman hukukundan vazgeçmelidirler. İç cephe güçlendirilmezse, ülkenin zayıf düşeceğini bilmelidirler.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve webtvhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.