DEVA Partili Elif Esen: “Bu millet sizin lüksünüzü finanse etmek zorunda olan bir köle topluluğu mu?”

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen, TBMM Genel Kurulunda görüşülen 216 Sıra Sayılı Kanun Teklifi üzerine Yeni Yol grubu adına söz aldı. Esen, konuşmasında teklifin halktan tasarruf, iktidara ise keyfi harcama yetkisi getirdiğini vurgulayarak, “Bu bir kanun metni değil; halktan saklanan bir yönetim tarzının resmiyet kazanmasıdır” dedi. Elif Esen konuşmasına, “Bu kürsüye bir milletvekili olarak değil, vatandaşın temsilcisi olarak çıkıyorum” sözleriyle başladı. Gündemdeki kanun teklifini “teslimiyet kanunu” olarak niteleyen Esen, teklifin ekonomik krizin faturasını halka çıkardığını ifade etti. “Kriz açık, tercih net: Zengin korunuyor, yoksul eziliyor” Esen, TÜRK-İŞ verilerine göre açlık sınırının 26 bin TL, yoksulluk sınırının 85 bin TL’ye yükseldiğini, ancak net asgari ücretin yalnızca 22 bin TL olduğunu hatırlatarak, milyonlarca vatandaşın temel gıda ihtiyacını bile karşılayamadığını belirtti. “Bir yanda vergi artışlarıyla ezilen dar gelirli, öte yanda servetine servet katan ayrıcalıklı gruplar. Bir yanda TÜİK makyajlı enflasyon oranında maaş alan memur, öte yanda dövize endeksli korunan mevduat sahipleri. Bu bir kriz değil, tercih meselesidir” dedi. “Meclisin bütçe hakkı tek bir kişinin kararıyla yok sayılıyor” Teklifte Cumhurbaşkanı’na ek ödenek çıkarma yetkisi verilmesini sert bir dille eleştiren Esen, bu düzenlemenin Meclis’in bütçe yapma ve denetleme yetkisini tamamen devre dışı bıraktığını vurguladı. Ayrıca ödenek üstü harcamaların yasalaştırılmasının kamu maliyesinde kural dışılığı olağanlaştırdığını belirterek, “Harcamayı sınırlamak yerine, limiti aşmayı yasal hâle getirmek, kamu maliyesini keyfilik zeminine çekmektir” ifadelerini kullandı. “Sayıştay’dan neden bu kadar korkuyorsunuz?” Sayıştay denetimiyle ilgili istisnaların genişletilmesini eleştiren Esen, her düzenlemede denetimin alanının biraz daha daraltıldığını söyleyerek, “Denetim dışı bırakılan kamu kurumları ve harcamalar, hesap verebilirlik ilkesini açıkça ihlal ediyor. Sahi ne çeviriyorsunuz da Sayıştay’dan bu kadar kaçıyorsunuz?” diye sordu. “9, 11 ve 19. maddeler ayrı ayrı birer skandaldır” Esen, teklifin üç maddesine özellikle dikkat çekti: 9. Madde: Serbest bölgelerdeki şirketlere sağlanan vergi istisnalarının eşitlik ilkesini ihlal ettiğini, 11. Madde: Sayıştay tarafından tespit edilmiş kamu zararlarının “yorum farkı” gerekçesiyle meşrulaştırıldığını, 19. Madde: Yatırım teşviklerini daraltarak, kalkınmada öncelikli bölgeleri cezalandırdığını söyledi. Bu maddelerin hem adaleti hem yatırımı baltaladığını belirten Esen, “Teklifin tamamı geri çekilmeli, bu maddeler ise özellikle metinden çıkarılmalıdır” dedi. “Bu millet sizin iktidarınızı finanse etmek zorunda değil” Saray’ın günlük 50 milyon TL’yi aşan harcamasına, Kur Korumalı Mevduat ödemelerinin 1 trilyon TL’yi geçmesine dikkat çeken Esen, “Ama faturayı halk ödüyor. Bu millet sizin lüksünüzü finanse etmek zorunda olan bir köle topluluğu değildir!” ifadelerini kullandı. “Biz adil bir bütçe, şeffaf bir kamu maliyesi istiyoruz” DEVA Partisi olarak teklifin tamamına karşı olduklarını belirten Esen, alternatif bir mali anlayışı savunduklarını söyledi: “Biz denetlenebilir, şeffaf, adil bir bütçe istiyoruz. Bu teklif, halkın tasarrufa zorlandığı; lüks içinde yaşayan bir iktidarın, bedelini millete ödettiği bir metindir. Kabul etmiyoruz.” Elif Esen konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Keyfiyetin değil, halkın yanında duruyoruz. Hesap soran bir Meclis, şeffaf bir iktidar, adil bir mali sistem istiyoruz. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.”