Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

Adaletin Sessizliği: Kötülere Neden Bir Şey Olmuyor?

Gündem 01.08.2025 - 05:51, Güncelleme: 01.08.2025 - 05:51
 

Adaletin Sessizliği: Kötülere Neden Bir Şey Olmuyor?

Çoğumuzun zihninde çocukluk yıllarından kalan bir inanç vardır. İyiler kazanır kötüler ise kaybeder. Masallar, filmler, diziler hep bu duyguyla şekillenirdi. Ancak bizler gerçek hayatın sahnesine çıktığımızda bu senaryonun sıklıkla tersine döndüğünü görüyoruz . Kötülük yapanların bedel ödemediği hatta ödüllendirildiğini gördükçe zihnimizde bir soru yankılanmaya başlar. Neden kötülere bir şey olmuyor? Psikolojide Yanılsama olarak adlandırılan bir kavram vardır. İnsan zihni yaşadığı dünyanın adil olduğuna inanmak ister. Bu inanç ona hayat yolculuğunda güven düzen ve anlam sunar. Ancak bu düzen bozulduğunda özellikle kötülüğün cezasız kaldığı anlarda kişi kendini boşlukta hisseder. “Ben bu kadar iyi olmaya çalışırken kötülük yapan nasıl rahatça yaşıyor?” sorusu hem kişisel hem toplumsal bir soru haline gelmektedir.Kötülüğün cezalandırılmıyor gibi görünmesinin bir diğer nedeni de görünürlük ilüzyonudur. Kötüler çoğu zaman daha seslidir daha görünür mevkidedir ve sosyal olarak daha güçlüdür. İyiliğin ise sessizliği vardır gösterişten uzak gözlerden uzakta insanların vicdanlarında nefes bulur. Kimi zaman yaşanan adaletsizlikler sadece psikolojik değil manevi bir kırılma yaratır. İnsanın ruhu iyilikle bağını yitirmeye başladığında sadece vicdan değil inanç da sarsılır. “Yaratıcı neden müdahale etmiyor?” sorusu birçok insanın iç sesi haline gelir. Bu sessizlik kimi zaman yaratıcının adaletini sorgulatırken kimi zaman da insanın kendi sorumluluğunu hatırlatır. Hepimiz için yaratıcının varlığı bir güç simgesidir. İnanmayan biri bile olsak sonuçta bir iç sesimiz vardır.Bu ses adaletin mutlak sesi olarak bilinir . Şeytan figürü ise kötülüğün cazibesiyle insanı kendi iç yolundan saptıran bir semboldür. Kötülüğün ceza görmemesi aslında bazen “şeytanın başarıları” olarak algılanabiliyor. Ama maneviyatın derinliği bize şunu öğretir Yaratıcı her an müdahale etmez çünkü insanın vicdanı özgür iradesiyle sınanır. ve bence en büyük sınav kötülüğe tanık olunduğunda iyiliği koruyabilmektir. Vicdan Yüce yaratıcının insana koyduğu içsel bir pusuladır. Her adaletsizlikte sarsılır ama yönünü kaybetmez. Şeytan ise insan ruhunun karanlık arzusuna dokunmaya çalışır kısa yoldan başarı, görünürlük ve ödül vaat eder. Fakat insanın asıl mücadelesi bu cazibeye rağmen iyilikte ısrar edebilmesidir. Peki çözüm nedir? Bir Psikolog olarak şunu söyleyebilirim. Kötülüğü cezalandıramadığımız her an iyiliği daha güçlü bir şekilde vicdanımızda var etmeyi seçmek. Sessiz kalan adaletin sesi olmak bazen benim yaptığım gibi bir yazıyla bazen dik bir duruşla bazen ise bir bakışla mümkündür. Vicdanını kaybetmemek insani bir direnç biçimidir. Unutmayalım ki adalet sadece mahkemelerde tecelli etmez. Bazen bir çocuğun gözündeki güven duygusunda bazen bir toplumun yeniden kurulan vicdanında bazen de bir insanın “ben yine de iyi olmayı seçtim” deyişindedir. İyiler kaybetmez. Sadece daha sessiz kazanırlar. “Kötüler bazen düşmez hep kazanıyor gibi görünse de hayatın bir terazisi vardır. Her seçim bir iz bırakır ve o izler bir gün sahibini muhakkak bulur İyiliik ve vicdan özel olarak bir ödül ve karşılık beklenmeden yapılan eylemdir ve insanın ruhunu besler O yüzden bizler iyi olmaktan asla vazgeçmeyelim.

Çoğumuzun zihninde çocukluk yıllarından kalan bir inanç vardır. İyiler kazanır kötüler ise kaybeder. Masallar, filmler, diziler hep bu duyguyla şekillenirdi. Ancak bizler gerçek hayatın sahnesine çıktığımızda bu senaryonun sıklıkla tersine döndüğünü görüyoruz . Kötülük yapanların bedel ödemediği hatta ödüllendirildiğini gördükçe zihnimizde bir soru yankılanmaya başlar. Neden kötülere bir şey olmuyor?

Psikolojide Yanılsama olarak adlandırılan bir kavram vardır. İnsan zihni yaşadığı dünyanın adil olduğuna inanmak ister. Bu inanç ona hayat yolculuğunda güven düzen ve anlam sunar. Ancak bu düzen bozulduğunda özellikle kötülüğün cezasız kaldığı anlarda kişi kendini boşlukta hisseder. “Ben bu kadar iyi olmaya çalışırken kötülük yapan nasıl rahatça yaşıyor?” sorusu hem kişisel hem toplumsal bir soru haline gelmektedir.Kötülüğün cezalandırılmıyor gibi görünmesinin bir diğer nedeni de görünürlük ilüzyonudur. Kötüler çoğu zaman daha seslidir daha görünür mevkidedir ve sosyal olarak daha güçlüdür. İyiliğin ise sessizliği vardır gösterişten uzak gözlerden uzakta insanların vicdanlarında nefes bulur.

Kimi zaman yaşanan adaletsizlikler sadece psikolojik değil manevi bir kırılma yaratır. İnsanın ruhu iyilikle bağını yitirmeye başladığında sadece vicdan değil inanç da sarsılır. “Yaratıcı neden müdahale etmiyor?” sorusu birçok insanın iç sesi haline gelir. Bu sessizlik kimi zaman yaratıcının adaletini sorgulatırken kimi zaman da insanın kendi sorumluluğunu hatırlatır.

Hepimiz için yaratıcının varlığı bir güç simgesidir. İnanmayan biri bile olsak sonuçta bir iç sesimiz vardır.Bu ses adaletin mutlak sesi olarak bilinir . Şeytan figürü ise kötülüğün cazibesiyle insanı kendi iç yolundan saptıran bir semboldür. Kötülüğün ceza görmemesi aslında bazen “şeytanın başarıları” olarak algılanabiliyor. Ama maneviyatın derinliği bize şunu öğretir Yaratıcı her an müdahale etmez çünkü insanın vicdanı özgür iradesiyle sınanır. ve bence en büyük sınav kötülüğe tanık olunduğunda iyiliği koruyabilmektir. Vicdan Yüce yaratıcının insana koyduğu içsel bir pusuladır. Her adaletsizlikte sarsılır ama yönünü kaybetmez. Şeytan ise insan ruhunun karanlık arzusuna dokunmaya çalışır kısa yoldan başarı, görünürlük ve ödül vaat eder. Fakat insanın asıl mücadelesi bu cazibeye rağmen iyilikte ısrar edebilmesidir.

Peki çözüm nedir? Bir Psikolog olarak şunu söyleyebilirim. Kötülüğü cezalandıramadığımız her an iyiliği daha güçlü bir şekilde vicdanımızda var etmeyi seçmek. Sessiz kalan adaletin sesi olmak bazen benim yaptığım gibi bir yazıyla bazen dik bir duruşla bazen ise bir bakışla mümkündür. Vicdanını kaybetmemek insani bir direnç biçimidir. Unutmayalım ki adalet sadece mahkemelerde tecelli etmez. Bazen bir çocuğun gözündeki güven duygusunda bazen bir toplumun yeniden kurulan vicdanında bazen de bir insanın “ben yine de iyi olmayı seçtim” deyişindedir.

İyiler kaybetmez. Sadece daha sessiz kazanırlar. “Kötüler bazen düşmez hep kazanıyor gibi görünse de hayatın bir terazisi vardır. Her seçim bir iz bırakır ve o izler bir gün sahibini muhakkak bulur İyiliik ve vicdan özel olarak bir ödül ve karşılık beklenmeden yapılan eylemdir ve insanın ruhunu besler O yüzden bizler iyi olmaktan asla vazgeçmeyelim.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve webtvhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.