İNSANIN VAROLUŞU

Her birimiz bu tekamül okulu denen madde dünyaya vaktimiz gelince bedenlenmeyi seçerek geliyoruz. Anne rahmine düştüğümüz andan itibaren serüvenimiz başlıyor. Dış dünya ile tanışmak için beklediğimiz o süreci yaşıyoruz. Tam da o esnada başlıyor her şey annemiz ile kurduğumuz o ilk bağ kordon bağı hem fiziken hem de ruhen beslemeye başlıyor.  Dünyaya gözlerimizi açtığımız andan itibaren ise ruhun bildiği herşeyi unutarak dünya deneyiminde yaşayacağımız tüm süreçlerimize de gözlerimizi açmış oluyoruz. Seçtiğimiz aile, şehir ülke bizim kaderimiz olmaya başlıyor. Doğduğun ev kaderindir cümlesi çok klişe de olsa aslında gerçekten kaderimizin büyük bir parçası oluyor fakat sadece dünya boyutu gözüyle ve alanıyla bu cümleyi değerlendirmemiz çok atıl kalır.  Çünkü ruhun kaderi mutlaktan beri bildiği bir tekamül planı var biz bunu hayatımızın uyanış sürecine kadar farkında olmadan yaşıyor ve bilinçsizce başımıza gelen her olayın sadece kaderin bir parçası sanıyoruz. Oysa ki arka planda işleyen muazzam bir ilahi plan var.  İnsan olma yolunda verdiğimiz tüm mücadelemiz, yaşanılanlar, başımıza gelen olaylar sadece dünyaya geldiğimiz süreçten mi ibaret? Hayır değil insan kamil insan olma yolunda ilerlerken çok çeşitli deneyimlerden geçiyor, kendini bulma yolculuğunda çeşitli senaryolar yaşıyor.  Acı olarak değerlendirdiğimiz her oluş insanın aslında var olma amacı ile bağlantılı. Hayatımıza giren her insanın bizim yükselişimizde bir görevi, katkısı var biz bunları ne zaman idrak etmeye başlarsak o zaman olaylara artık bütünden bakabiliyor dünya planının nedenlerini oluşlarıyla birlikte anlamaya başlıyoruz.  Her yaşanılan acıdan yada olaydan sonra ne kadar güçlendiğinizi o acının yerini farklı bir bilinç seyrine bıraktığına tanık oldunuz mu? Kendi hayatınızın gözlemcisi olduğunuz da tüm yaşanılanlara olan bakış açınız değişiyor ve maddenin mana ile bir bütün içinde ahenkle dans ettiğini anlıyorsunuz.  İnsan gerçekten mucize bir varlık her türlü yaşanmışlığa deneyime rağmen kendini bırakmadan yoluna devam edebiliyor. Yol hep düz olacak diye bir şey yok bazen girintili çıkıntılı bazense çıkmaz sokak ama hep ileriye akan bir zaman var an var. An içinde yaşayabilmek, geçmişin yüklerine tutunmadan gelecek planları fazla yapmadan anın içinde ki mucizeleri mutlulukları, oluşları görebilirsek çok daha kolay akıyor hayat.  Hiç kendinize neden bu dünyaya bedenlenmek istediğinizi, neden var olmayı seçtiğinizi sordunuz mu? Bu dünya ya sadece yemek, içmek, üremek, çok çalışıp birikim yapmak için mi geldik. Her insanın içinde ortaya çıkmayı bekleyen bir potansiyeli, belki henüz farkında olmadığı yetenekleri vardır. Kaç kişiyiz bunun farkında olan. Bastırdığımız duygular, içimize attığımız acılar, zanlarımız, öğretilerimiz, ezberlerimiz bizi biz yapan zannettiğimiz her alt benlik aslında biz değiliz.  Soğan kabuğu gibidir insan her zarı soydukça altından bir zar daha çıkar. Biz bu dünyaya aslında kendimizi tanımaya özümüzü bulmaya öz benliğimizin idrakına varmaya en yüksek potansiyelimize ulaşmaya geliyoruz. Yolculuk son nefese kadar daimi ama o öz benliği bulabilmek, keşfedebilmek bizim mücadelemizle kendimizle olan iyi ilişkimizle ilgili.  Sevmeye önce dışarıda başlıyoruz, kendimizi sevmeden kendimizi kabul etmeden. Kendimizi yargıladıkça dışarıda olan kavgalarımızda hiçbir zaman son bulmuyor. Dışarıda olan herşey aslında bizim iç dünyamızın yansıması. Tüm kavgalar, tüm kızgınlıklarımız aslında kendimizle, bunu fark edebildiğimizde kendimizle olan savaşımızda bitiyor. Yolculuk kendimizden kendimize.  Öyle ise işe ilk kendimizi sevmek ile başlayalım, olduğumuz gibi herşeyimizle kendimizi kabule geçelim sonrası mı dışarıda ki tüm kavgalar bittiğinde tüm ışıklar söndüğünde kendimizi daha iyi tanımaya başlayacak ve kabule geçeceğiz. İşte insanın var oluş amacı, serüveni kendine yaptığı bir yolculuktur.  Kendini bulana kadar, hayatının amacını anlayana kadar bu yolculuk devam edecektir. Bugün kendini sevmekle başla yeni güne aynaya baktığında gözlerinin içinde ki seni bütünüyle gör ve var oluşunu kutla.  Herşeyin değişeceği o kilit nokta tam burada başlayacaktır. Kendini sevmeyi başarabilen herkese sevgi ve selam ile…