PSİKOLOJİK SAĞLIĞIMIZ FİZİKSEL SAĞLIĞIMIZI NASIL ETKİLER?

Merhaba değerli dostlar .Bu haftaki köşe yazımda son zamanlarda dikkatimi çeken bir konuda görüşlerimi sizlerle paylaşmak istedim. Özellikle yaz aylarının gelmesi ile birlikte çevremden ,arkadaşlarımdan ve danışanlarımdan öğrendiğime göre hastanelerde yatan kişilerin sayısında artış olmaya başlamış .Bende Klinik psikolog olarak psikolojik sağlığımızın önemini anlatmak üzere bu yazıyı kaleme almak istedim .Umarım faydalı olur.

İnsanoğlunun yaşamı doğumu ile başlar ve bedeni , ruhuyla bir bütündür. Ruhumuzu yoran her düşünce bizim bedenimizde iz bırakır .İç dünyamızdaki fırtınalar zamanla dışımızda da kopmaya başlar. İnsan bedeninin sağlığı yalnızca et yığınından, kaslardan, kemiklerden ibaret değildir. Gözle görülmeyen, ancak her şeyin temelini oluşturan bir iç dünya vardır. İşte bu iç dünyanın sağlığı yani psikolojik sağlamlık fiziksel iyilik halimizin en büyük belirleyicilerindendir.

Uzun süreli stres, kaygı ve üzüntü, bağışıklık sistemimizi zayıflatır ve kalp ritmimizi bozaraynı zamanda tansiyonu yükseltir. Uyku bozuklukları, iştah problemleri ve kronik yorgunluk çoğu zaman zihinsel tükenmişliğin yansımalarıdır. Mevlana’nın şu sözü durumu özetler gibidir: “İnsanın bedeni gönlünün aynasıdır.” Ruhun yorulması zamanla bedenin yorulmasına neden olur. Harvard Üniversitesi'nin yaptığı araştırmalara göre uzun süreli stres bağışıklık sistemini baskılar, kalp hastalıkları riskini artırır ve metabolizmayı olumsuz etkiler. Yani ruh yorgunsa beden de gücünü kaybetmeye başlar. “Düşüncelerine dikkat et çünkü hayatın onlarla şekillenir” sözü zihinsel süreçlerin ne kadar belirleyici olduğunu gösterir. Sabahları uyanmakta zorlanıyorsak sık sık baş ağrısı yaşıyorsak mide sorunları çekiyorsak ya da kendimizi sürekli yorgun hissediyorsak belki de doktor reçetesinden önce iç sesimize kulak vermeliyiz. Çünkü beden ruhun dilidir. Sıkılan bir kalp daralan bir zihin bedenin çeşitli yerlerinden haykırmaya başlar. Eğerki bunu kendi motivasyonumuzla halledemiyorsak profesyonel yardım almaktan çekinmeyelim

Öte yandan umut neşe ve içsel motivasyon bedeni adeta şarj eden unsurlardır. Gülümsemenin bile bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkisi olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Sevdiğimiz insanlarla geçirilen kaliteli zaman doğada yapılan kısa bir yürüyüş ya da sevdiğimiz bir uğraşa vakit ayırmak çok önemlidir. Bunlar sadece ruhu değil bedeni de iyileştirir. “Hayat, sevince güzel” sözü basit görünse de çok derin bir gerçeği fısıldar kulağımıza yada Hayat bazen ağır gelse de “En karanlık an şafaktan önceki andır” sözü bize gösterir ki umudu kaybetmemek, hem ruhumuza hem de bedenimize iyi gelir.

Psikolojik sağlığı korumanın en önemli adımlarından biri de farkındalıktır. Duygularımızı bastırmadan onları yargılamadan fark etmek ve kabul etmek bir iyileşme sürecinin kapısını aralar. “Kendine iyi bak” cümlesi artık sadece bir veda sözü değil ruh ve beden arasında kurulan en temel köprü haline geldi. Bu sebeple, sağlıklı yaşamak istiyorsak sadece bedenimizi değil ruhumuzu da beslemeliyiz. Kitaplarla, doğayla, sevdiklerimizle kurduğumuz bağ bizi hayata tutundurur

Sonuç olarak İç dünyamızı onarmadan dış dünyayı güzelleştiremeyiz. Hayat hem zihinsel hem de fiziksel olarak dengede kaldığımızda daha anlamlı ve yaşanası hale gelir. Psikolojik sağlığımız ile fiziksel sağlığımız arasında kopmaz bir bağ vardır. Bu bağ ne kadar güçlü olursa hayat karşısında o kadar sağlam durabiliriz. Unutmayalım ki bedenimize gösterdiğimiz özen kadar ruhumuza da şefkat göstermeliyiz. Çünkü “İyilik, önce insanın kendi kalbinde başlar.” Bende ruh sağlığı alanında çalışan biri olarak bu konuda yardımcı olabileceğim bir şey olduğunda bana mail yada ınstagram adresimden ulaşabilirsiniz.

Mutlu sağlıklı bir hafta dileğiyle…..