Zaman Kimseye Borçlu Değildir

İnsanoğlu çoğu zaman umutlarını, beklentilerini ve hayallerini zamana emanet eder. “Zamana bırakalım” der, çünkü sabrın ve beklemenin bir gün karşılık bulacağına inanır. Ancak unutmamak gerekir ki zaman, kimseye borçlu değildir. O, kendi akışında ilerler ve çoğu kez planlarımızı değil, kendi yasalarını uygular.

Hayat, bu noktada bize önemli bir ders verir: Zamanın hükmü altında hiçbir şey aynı kalmaz. Acılar hafifler, yaralar kapanır, umutlar şekil değiştirir. Bazen en çok istediğimiz şey gerçekleşmez, bazen de hiç beklemediğimiz kapılar açılır. İşte bu yüzden zaman, hem adaletli bir öğretmen hem de acımasız bir hatırlatıcıdır.

İnsanın yapması gereken, zamana küsmeden onun sunduğu değişime uyum sağlamaktır. Çünkü zaman, hayatın içindeki tüm taşları yeniden dizer. Bugün kayıp gibi görünen şey, yarın yepyeni bir başlangıcın kapısını aralayabilir. Dün gözyaşı döktüren bir olay, bir süre sonra tebessümle anımsanabilir.

Hayatın güzelliği, işte bu öngörülemez akıştadır. Zaman, kimi zaman bizi zorlar, kimi zaman sabrımızı sınar. Ama sonunda, yaratanın kudretiyle, her şey olması gerektiği gibi şekillenir. İnsan, yolunu bulur; mutluluk, en beklenmedik anda yeniden hayatımıza dokunur.

Ve bize hatırlatır: Zaman kimseye borçlu değildir. Ama sabreden, bekleyen ve hayatın akışına güvenenler için zaman, eninde sonunda mutluluk taşır.