İMAMOĞLU BİR AN ÖNCE ASILMALI

Eşi benzeri görülmemiş bir çetenin başı olan Ekrem İmamoğlu'nun bir an önce asılması gerekir. Kudretli savcılarımız, halen ne beklerler anlamak mümkün değil. Adamın, dünyanın en büyük çete örgütünü kurduğu açık seçik belli iken, savcılarımız nasıl böyle ihmalkâr davranmaktalar? Bu ihmalkarlıklar gelecekte onların da başını ağrıtacaktır. Onun için tez elden karar verip, İmamoğlu'nun bir an önce asılmasını sağlamalıdırlar. İmamoğlu, hemen asılmazsa, içeriden de olsa suç işlemeye devam edecek, dışarıdaki elemanları vasıtasıyla, soygunlarını sürdürecektir. İmamoğlu, büyük bir suç çetesinin elebaşıdır ve nefes alması bile tehlike içermektedir. İmamoğlu'nun çetesi bir ahtapot gibi İstanbul'u sarıp sarmalamış, Türkiye genelinde etkili olmaktadır. Bu mutlaka  önlenmelidir.  Bu yapılmadığı sürece, bizim de huzurumuz kalmayacaktır. İmamoğlu'nun emrindeki çete üyeleri de tek tek saptanıp, kodese konulmalıdır. İmamoğlu'nun emrinde tam 88 bin kişi vardır. Bu kişilerin hepsi de tehlikelidir. Bunlar, eğitilmiş şehir eşkıyalarıdır. Elli bin kişinin katili denilen APO, İmamoğlu'nun yanında, bebek yüzlü masum bir çocuk gibidir. Eli silahlı oldukları ileri sürülen dağdakiler düze indirilmeli ve İmamoğlu'nun ekibi dağa gönderilmelidir. İmamoğlu, kim oluyor ki, bakanı, başbakanı ve cumhurbaşkanını yendim   diyebiliyor. Arkasında bir güç olduğu apaçık ortada. Bu güç kimdir, kimlerdir? Bir an önce açığa çıkartılmalı, İmamoğlu ile birlikte yargılanmalı, cezalandırılmalıdır. İmamoğlu, yalnız değildir. Ülke genelinde bir yığın suç ortağı vardır. Gazeteciler, bilim insanları, sosyal medya kullanıcıları, parti örgütü, sıradan yurttaşlar İmamoğlu'nun suç ortaklarıdır. Pek sayın savcılar, böylesine geniş bir suç örgütü için, ülkenin her yerinde yeni cezaevi yapılmasını sağlamalıdırlar. Ülkenin her yanında cezaevleri yapılmalı ki, İmamoğlu'nun destekleyen milyonlar hapis edilebilmelidir. Sonra iki de bir operasyon falan deyip neden zaman geçirilir? Çıkar bir toplu tutuklama emri, derdest et hepsini, bu kadar kolay. Ya, arkadaş bu durumları görünce, savcıların da görevlerini tas tamam yapmadıklarını anlıyoruz. Görevini yapmayana, Reisimiz kızmaz mı? Bir zamanlar, ışıklarda uyusun Deniz Baykal, "Terörle müzakere edilmez, mücadele edilir" demişti. Reisimiz, sanki o sözü hatırladı, şimdi İmamoğlu Terörüyle mücadele ediyor.  Başka bir şey demiyoruz. "Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete"