DEVA Partili Elif Esen: “Yurtlarda sıcak su lüks değil, yaşam hakkıdır; İhmalleriniz can aldı!”

İstanbul Milletvekili ve DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Elif Esen, geçtiğimiz günlerde TBMM’ye sunduğu soru önergesinde üniversite yurtlarındaki uzun süreli su kesintilerini ve öğrencilerin maruz bırakıldığı zorunlu taahhüt belgelerini gündeme taşımıştı. Esen, bugün Osmaniye’de bir yurtta soğuk suyla duş almak zorunda kalan öğrencinin hayatını kaybetmesi üzerine sert bir açıklama yaptı.

Esen, “Birkaç gün önce sorduk, uyardık. Bugün aldığımız haber gösterdi ki mesele bir ‘konfor’ meselesi değil, doğrudan yaşam hakkıdır. Osmaniye’de soğuk suyla duş almak zorunda kalan Korkut Ata Üniversitesi Hemşirelik Bölümü son sınıf öğrencisi 22 yaşındaki Kasım Bulgan’ı şok nedeniyle kalp krizinden kaybettik. Kendisine Allah’tan rahmet, acılı ailesine sabır diliyorum. Bu ölüm, görmezden gelinen sorunların nelere yol açacağının acı bir kanıtıdır” dedi.

“Öğrencilerin haklarını ihlal eden bir sistemle karşı karşıyayız”

Esen, Hacettepe Beytepe Kız Yurdu’ndaki mağduriyetleri hatırlatarak şu sözlerle devam etti:

“Öğrencilerimize zorla imzalatıldığı iddia edilen taahhütnamelerde su ve hijyen sorununun kabul edilmesi değil, resmileştirilmesidir. Gençlere sıcak suyun olmaması ihtimalini önden kabul ettirmeye dayalı bu mobbing kabul edilemez. Üniversite yurtlarında en temel yaşam koşullarını sağlayamayan bir yönetim anlayışı, gençlerimizi çaresiz bırakmaktadır. Bu tablo, ihmalin ötesinde, hak ihlalidir.”

“Bu ihmaller gençlerimizin hayatını riske atıyor”

Esen, sorumluluğu doğrudan iktidara yükleyerek şu ifadeleri kullandı:

“Altyapı yatırımlarını yapmayan, denetimi işletmeyen, gençlerin ‘idare etmesini’ isteyen bir iktidar var karşımızda. Bu kez bedelini bir genç hayatıyla ödedi. Öğrencilerimizin canı, hükümetin ihmallerinden daha ucuz değildir.”

“Acil soruşturma ve önlem şarttır”

Esen, TBMM’nin ve ilgili bakanlıkların sorumluluk üstlenmesi gerektiğini vurgulayarak açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Bugün bir evladımızı kaybettik. Yarın başka gençlerimizin aynı kaderi yaşamaması için acilen soruşturma açılmalı, YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı derhal harekete geçmelidir. Gençlerimizin hayatı, kayıtsızlık ve beceriksizliğe kurban edilemez.”

Esen, “Biz, gençlerimizin eğitim hakkı kadar yaşam hakkını da savunmaya devam edeceğiz. Bu sorunların üzeri ‘teknik arıza’ bahanesiyle örtülemez. İhmallerin hesabı sorulana kadar bu meselenin takipçisi olacağız” ifadeleriyle açıklamasını tamamladı.