CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ RIZVANOĞLU İKTİDARIN YAPAY ZEKA POLİTİKASINI ELEŞTİREREK “TÜRKİYE YAPAY ZEKÂ YARIŞINI TRİBÜNDEN İZLEYEMEZ!”

CHP İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu 2026 yılı bütçe görüşmelerinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçesine ilişkin konuşma yaparak  iktidarın yapay zeka politikasını eleştirdi. Türkiye’nin küresel yapay zekâ yarışında geri kaldığını belirten Rızvanoğlu, kurumsal yapının dağınık olduğunu ve bütçenin belirsizliğini vurguladı.

 

Rızvanoğlu’nun konuşmasından satırbaşları şu şekilde:

 

Rızvanoğlu konuşmasının başında Türkiye’nin kalkınma hedeflerine dikkat çekerek  “Yani hem yeşil dönüşüm, hem dijital dönüşüm. Bu iki hedef, Türkiye’nin geleceğini yeniden şekillendirecek stratejik yönelimlerdi. Ve bu dönüşümün en önemli ayaklarından biri de, hiç kuşkusuz ki, ‘yapay zekâ’. Yapay zekâ artık sadece bir teknoloji konusu değil, her alanı dönüştüren yeni bir kalkınma paradigması. Ama bugün baktığımızda, Türkiye’nin bu alandaki potansiyeline rağmen, bu vizyonun sahada somut bir karşılık bulamadığını görüyoruz. Hazırlamış olduğunuz, Yapay Zekâ Ulusal Strateji Belgesi 2024–2025 Eylem Planında tam 71 tane somut hedef yer alıyor.  2025 bitmek üzere, 71 hedefin kaçı hayata geçti?  Yeni strateji belgesi ne zaman yayımlanacak, bunu sormak istiyorum?” dedi.

 

 

“Kurumsal yapı dağınıklık”

 

CHP’li Rızvanoğlu, yapay zekâ alanında kurumsal belirsizliğe dikkat çekerek “Bu strateji belirsizliği sadece hedeflerde değil, kurumsal yapıda da kendini gösteriyor.
Yapay zekâ alanındaki idari sorumluluk dağılımı bugün son derece karışık.
Eskiden yapay zekâ çalışmalarını yürüten bir diğer önemli kurum da Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisiydi. Ancak bu ofis kapatıldı ve yetkiler Siber Güvenlik Başkanlığı’na devredildi. Oraya da kurumun gerektirdiği uzmanlığa uygun olmayan biri atandı.  Şimdi sormak istiyorum Sayın Bakan:
Dünya yapay zeka alanında atılım üstüne atılım yaparken biz hâlâ kurumlar arası yetki tartışmasıyla neden vakit kaybediyoruz?” ifadesinde bulundu.

 

 

“Dünya milyarlar yatırıyor, iktidarın bütçesi belirsiz”

 

Dünyanın yapay zekâyı artık ulusal kalkınma stratejilerinin merkezine koyduğunu ifade eden Milletvekili Rızvanoğlu, “Avrupa Birliği, 2025 başında yapay zekâ alanında yaklaşık 200 milyar avroluk yatırımı mobilize etmeyi hedefleyen bir plan açıkladı.
Fransa, kamu ve özel sektör işbirliğiyle yaklaşık 109 milyar avroluk yapay zekâ yatırımı taahhüdünde bulundu.
Suudi Arabistan, 40 milyar dolarlık bir fonla küresel bir yapay zekâ merkezi olmayı hedefliyor.
ABD’de ise  Trump, seçilir seçilmez, özel sektörle birlikte 500 milyar dolarlık yapay zekâ yatırımı mobilize edeceğini duyurdu. Daha dün Microsoft, 4 yıl içinde Birleşik Arap Emirliklerine toplam 15 milyar dolarlık yapay zeka yatırımı yapacağını açıkladı. Peki Türkiye bu alana ne kadar bütçe ayırmayı öngörüyor? 
Bunun kaçı Ar-Ge’ye, kaçı insan kaynağına, kaçı üretim dönüşümüne harcanacak?
Biz şeffaflık istiyoruz.” dedi.

 

 

“Yapay zeka sıralamamız Türkiye’nin potansiyeline yakışmıyor”

 

Rızvanoğlu konuşmasında Türkiye’nin yapay zeka konusundaki sıralamasını eleştirerek “Dünyada yapay zekâ bir yarış, bizde ise hâlâ bir niyet beyanı. Neden mi?
Oxford Insights’ın 2024 Government AI Readiness Index raporuna göre; Türkiye, 188 ülke arasında 53. sırada.
Bizden sonra kim geliyor biliyor musunuz?
54. sırada Ukrayna. Evet, savaşın ortasındaki, altyapısı çökmüş, sanayisi tahrip olmuş Ukrayna!
Bu tablo, Türkiye’nin potansiyeline yakışmıyor. Bu durumu nasıl tersine çevireceğiz? Hangi teşvikleri devreye almayı düşünüyorsunuz bilmek isteriz. 
Bu yıl kaç işletmenin yapay zekâ dönüşümü için destek almasını hedefliyorsunuz? 
Sanayicimize, KOBİ’lere hangi araçlarla yardımcı olacaksınız?
 Yapay zekâ konusunda konuşmamız gereken bir başka başlık ise istihdam.” sözlerini kullandı.

 

“Mesele sadece birkaç fabrikanın otomasyonu değil; tüm üretim zincirinin insansızlaşması”

 

Rızvanoğlu üretim zincirinin insansızlaşmasına vurgu yaparak “Biz hâlâ ‘5G telefon hızlı mı?’ diye tartışıyoruz ama dünya artık 5G + Yapay Zekâ + Robotik üçlüsüyle insansız fabrikalar kuruyor. Küresel rekabet öyle bir hale geldi ki, artık insan gücünün değil, insansı zekânın hızında koşuyor. Bu fabrikalar, özel 5G ağlarıyla, yapay zekâ destekli üretim hatlarıyla ve insansı robotlarla çalışıyor. Yani mesele sadece birkaç fabrikanın otomasyonu değil; tüm üretim zincirinin insansızlaşması. Dünyanın nereye gittiğini hepimiz görüyoruz.
 Amazon, 2022’den bu yana 27 bin çalışanını işten çıkardı ama depolarında artık 1 milyon robot var.
Foxconn, yani Apple’ın üretim ortağı, tek bir fabrikasında 60 bin işçiyi robotlarla değiştirdi.
Tesla milyonlarca robot üretmeyi planlıyor.
Ve Elon Musk açıkça söylüyor: ‘Yakında kimsenin işe ihtiyacı kalmayacak.’” İfadesini kullandı.

 

“İşsizler ülkesine dönüşmemiz hiç de uzak bir ihtimal değil”

 

Ülkemizdeki işsizlik sorununa vurgu yapan Milletvekili Rızvanoğlu, “Ama bu risk sadece mavi yakalı işler için değil. Önümüzdeki beş yılda, beyaz yakalı giriş pozisyonlarının yarısı da yapay zekâ ile ortadan kalkacak.  Peki biz ne durumdayız Sayın Bakan? Türkiye bu yeni sanayi devriminin neresinde duruyor? Sanayide çalışan işçi, büroda çalışan genç mühendis ne olacak? Bu dönüşümün sosyal etkileri için bir planınız var mı? Zaten şu anda bu ülkede 12 milyon işsiz var.
Bir de buna, yapay zekâ ve robotik teknolojiler nedeniyle işini kaybedecek milyonları ekleyin...
İşsizler ülkesine dönüşmemiz hiç de uzak bir ihtimal değil.” ifadesini kullandı.

 

“Merkezi, güçlü bir yapı kurulmalı”

 

Rızvanoğlu yapay zeka konusunda merkezi ve güçlü bir yapı kurma çağrısı yaparak “Konu çok net.
Teknoloji ilerleyebilir ama insanı unutan bir gelecek, ilerleme değil — yeni bir eşitsizlik çağı olur. Türkiye’nin yapay zekâda yol alabilmesi için, kamu, özel sektör ve bilim insanlarını bir araya getiren merkezi, güçlü bir yapı şart.
Bu yapı sadece teknolojiyi değil, insanı, emeği ve adaleti merkeze almalı.
 Mesleklerin dönüşümüne hazırlanmaz ve iş gücünü korumaz isek, bu devrim toplumun değil, bir avuç şirketin devrimi olur. Asıl soru şudur:
Türkiye yapay zekâda üreten bir güç mü olacak, yoksa dışarıya bağımlı bir tüketici mi?
Eğer bu soruya hâlâ net bir cevabımız yoksa, bu yarışta yerimiz sadece tribün olur.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.