Merhaba değerli dostlar.Bu hafta sizlere hayallerimize sarılmamızın neden önemli olduğu konusunda bir yazı hazırlamak istedim. Ben müziği seven biri olarak onun içindeki ruhun aslında bizlere umudu ,sevgiyi, hüznü ve en önemlisi bizi yansıttığını çok iyi biliyorum. Heleki o eski dönem plakların içinde duygunun hala kaybolmaması benim geleceğe dair umudum olabiliyor. Eski bir plak çalarken duyulan cızırtı insana garip bir huzur verir. O ses zamanın içinden gelen bir fısıltı gibidir. Kusursuz olmayan ama gerçek olan bir şeyin hatırlatıcısı… Hayat da öyle değilmidir dostlar. Her şeyin pürüzsüz olması gerekmez bazen çatlaklar bazen sessizlikler bazen beklenmedik sesler vardır. Ama tüm bunlar hayat bütününün bir parçasıdır. Ve o bütün aslında yaşamın ta kendisidir.

Yaşamak sadece nefes almak değil hissederek, fark ederek, cesaretle yürümektir. Her sabah yeni bir keşfin kapısını aralar. Bazen bir hayalin peşinden gitmek için yola çıkarsın bazen bir duygunun izini sürersin. Yol her zaman düz değildir. Kimi zaman yokuşlar, kimi zaman dönemeçler çıkar karşımıza Ama güzellik tam da bu iniş çıkışlarda saklıdır. Çünkü insan yol aldıkça büyür. Düştüğünde değil kalkınca derinleşir.

Hayallerimiz geleceğe uzanan köprülerdir. Onları kurmak cesaret ister yürümek ise inanç. Kimi zaman çevren sessizleşir, kimi zaman iç sesin bile seni durdurmak ister. Ama umut içten gelen bir çağrıdır. Sessiz ama güçlü. “Devam et” der. “Henüz bitmedi.” Çünkü yaşam, sürekli yeniden başlama sanatıdır.

Ve bu yolculukta en kıymetli şey alma ve verme dengesidir. Sadece almak insanı yorar. Sadece vermek ise eksiltir. Ama denge ruhu besler. Bir tebessüm vermek, bir kelimeyle dokunmak, bir sessizlikte yanında olmak… Bunlar yaşamın görünmeyen mücevherleridir. Paylaştıkça çoğalan verdikçe derinleşen…

Hayat bize bir armağandır. Her anı bir davet. Güzelliği görmek için durmak gerekir bazen. Bir yaprağın düşüşünü izlemek, bir çocuğun gülüşünde kaybolmak, bir dostun sesinde huzur bulmak… Bunlar yaşamın şiiridir. Ve biz bu şiirin içinde yürürken hem kendimizi hem birbirimizi keşfederiz.

Korkmadan eksilmeden, cesaretle… Hayallerin peşinden yürümek, yaşamın anlamına dokunmaktır. Ve her adımda içimizdeki sesi biraz daha duymaktır. O ses bazen bir cızırtı gibi gelir. Ama biliriz ki o ses yaşamın ta kendisidir.

Ve şimdi bir anlığına duralım .Derin bir nefes alıp bu satırları değil kalbimizi okuyalım . İçinizdeki ışığı, özlemleri ve hayali… Hepsi seninle birlikte yürümek istiyor. Çünkü hayat sadece yaşanmaz. Hissedilir. Paylaşılır. Ve en çok da cesaretle sevilir.

Cesaretimiz yoldaşımız olsun